6 Ocak 2011 Perşembe

ÖLÜM SÜRECİ
Dokunun iş yapma yeteneği kis, pas, toksin, tortu, posa, tümör gibi kavları eritir, atık yapar, ölen hücreler yerine yenisini üretir, dokudaki özürleşen, eğilen, kırılan, kavlaşan genleri ve diğer elemanları tamir eder. Fakat hilebazlığın sıkıntısından, hareketsizlikten, kirli havadan, sudan, hormonlu yiyeceklerden birde sigaranın fare zehirlinden dokuya kan ve beyaz enerji akışı azalır, doku yeteneği güçsüz kalır, görevini tam yapamaz, kavların tümünü atamaz bir kısım kav doku damarına yapışır ölüm süreci başlar, kavlar çoğalınca, kalınlaşınca hastalık kendini gösterir.hele 50- 60 yaşına gelince fare zehiri olan kara duman boğazını yakar, yara yapar, gırtlağını kanatır, ganser yapar, ağzını keneften beter yapar, dilini , gözünü acıtır, damarlarını tıkar, kalbini, sırtını ağrıtır, belini büker, içini ezer, büzer, ruhunu çıkmaza sokar, hezeyanlı yapar, bedenini kötürüm yapar bu acıya, ızdıraba, azaba, işkenceye, girdaba, anafora, fırtınaya, kasırgaya, yıldırımlara, depremlere dayanmak çok zordur dostum zordur. Ölüm kurtuluştur fakat arkanda kalanların onuru, şerefi, izzeti ve hezeyanı her şeyden önemlidir, yaşamak mecburidir. Kurtuluş bak Ankara 38 deki hamlık sayfama ve sigarayı bir fırsatta bırak.

Hiç yorum yok: